insanlığın yüz karalarından olan, yaşam hakkına karşı en aşağılık saldırı şekillerinden birisi, hatta birincisi olan köpek dövüşlerinin yapıldığı yer.
not: köpek dövüşü rezaletini düzenleyen köpek dövüşlerini maddi açıdan destekleyip organize denlere verilen köpek ağası ünvanına sahip ivedik organie sanayi bölgesi başkanı hasan gültekin'dir.
http://sondakika.com/haber-baskent-te-dehsete-dusuren-goruntu-2662464/
olay yeni değil, bir yıl önce gerçekleşmiş, ama hayvan hakları savunucusu hukukçu olarak bu tür maddi gelir elde edilen hayvan haklarını gaspeden insanlık dışı eylemlerin sona ermesinin mümkün olmadığı, hayvan hakları mevzuatının türkiye'deki bu tür bize göre suç, mevzuata göre kabahat olarak nitelendirilen eylemler için hapis, adli para cezası değil, idari para cezası öngördüğü ülkelerde bu vahşet eyleminin sona ermesine mahal yoktur. bu köpek dövüşü vahşetinin yine bu adam öncülüğünde devam ettiğini öngörümekteyim, deneyimlerime göre.
bu tür hayvan haklarına yönelik en çirkin, en korkunç saldırıların, canlara karşı işlenen suçların ortadan tamamen kaldırılması için yapılması gereken ölüm yasası hazırlamak yerine hayvanları koruma kanununun tck'ya alınmasıdır.
14 Kasım 2012 Çarşamba
sanayi bölgelerinde olumsuz koşullarda olan köpekler
düzenli olarak gidip beslediğimiz, kısırlaştırma işlemlerini yaptırdığımız, en kötü koşullarda bulunan canlar olması hasebiyle en fazla önemi verdiğimiz, çoğunluğunu köpeklerin oluşturduğu sahipsiz ve sahipli hayvanlar.
bu canlar aşağıdaki linklerde görülebilir:
http://turseng.blogspot.com/...mama-dagittigimiz.html
http://turseng.blogspot.com/...mama-dagittigimiz.html
http://turseng.blogspot.com/...nde-mama-dagitimi.html
http://turseng.blogspot.com/...su-sahipsiz-sokak.html
daha önce de belirttiğim üzere en kötü koşullarda bulunan, aç susuz kalan, eziyet gören, önemsenmeyen canlar buralarda yaşama tutunmaya çalışır. sanayi bölgelerinin adeta her türlü denetim ve incelemeden bağımsız bölgeler olarak faaliyetlerine devam etmesi hasebiyle incelemek ve denetlemekle görevli resmi kurumlar ve hayvan haklarına duyarlı insanlar tarafından önemsenmez, dikkate alınmaz buralardaki canlar.
bizim de buralardki canların bu kadar kötü koşullarda bulunduğundan haberimiz yoktu, tamamen tevafuk eseri haberimiz olunca, buralara gidip canların durumunu gözlerimizle görüp, yakinen öğrenince sürekli gidilmesi gereken yerlerin listesine eklemiş olduk.
bu bölgelerde sahipli ve sahipsiz olmak üzere iki tür can yaşamaktadır. şöyle ki, bazı işletmeler/şirketler sahipli köpeklerini, kurumlarını korumak üzere özel yaptırdıkları kulübelerde, alanlarda yada kapı girişinde bulundururlar.
sahipsiz canlar ise ortada gezinen, herhangi bir sahibi bulunmayan, kimse tarafından beslenmeyen, gözetilmeyen canlardır.
bu bölgelerde yaptığımız araştırma ve gözlemler sonucunda hem sahipli, hem de sahipsiz canların aç susuz bırakılmak, eziyet edilmek, tecavüz, yaralama ve öldürmeye maruz bırakılmak üzere çeşitli kötü muamelelere tabi tutulduğunu tespit ettik.
her ilde sanayi bölgeleri mevcut olduğundan ve biz sadece ankara'daki sanayi bölgelerini kontrol ettiğimizden, tüm hayvan haklarına duyarlı insanlara önerimiz kendi illerindeki sanayi bölgelerini bizim yaptığımız gibi gidip kontrol etmeleri, kötü muameleye maruz bırakılan canların kurtarılmalarına vesile olmak için çaba göstermeleridir.
sahipli hayvana bizzat sahibi tarafından kötü muameleye tabi tutulması ile ilgili detaylı açıklamalar bu başlıkta, bu hususta hukuki değerlendirmeleri okuyarak bilgi edinmek isteyenler için: (bkz: hayvana sahibi tarafından eziyet edilmesi).
sahipli ve sahipsiz hayvanlara kötü muamele bize göre suçu, maalesef mevuzata göre kabahati farklı müeyyidelere tabi tutulmuştur kanun koyucu tarafından. bu yüzden hayvan hakları savunucusu hukukçu olarak iki farklı dilekçe hazırlamış bulunuyorum.
bu canlar aşağıdaki linklerde görülebilir:
http://turseng.blogspot.com/...mama-dagittigimiz.html
http://turseng.blogspot.com/...mama-dagittigimiz.html
http://turseng.blogspot.com/...nde-mama-dagitimi.html
http://turseng.blogspot.com/...su-sahipsiz-sokak.html
daha önce de belirttiğim üzere en kötü koşullarda bulunan, aç susuz kalan, eziyet gören, önemsenmeyen canlar buralarda yaşama tutunmaya çalışır. sanayi bölgelerinin adeta her türlü denetim ve incelemeden bağımsız bölgeler olarak faaliyetlerine devam etmesi hasebiyle incelemek ve denetlemekle görevli resmi kurumlar ve hayvan haklarına duyarlı insanlar tarafından önemsenmez, dikkate alınmaz buralardaki canlar.
bizim de buralardki canların bu kadar kötü koşullarda bulunduğundan haberimiz yoktu, tamamen tevafuk eseri haberimiz olunca, buralara gidip canların durumunu gözlerimizle görüp, yakinen öğrenince sürekli gidilmesi gereken yerlerin listesine eklemiş olduk.
bu bölgelerde sahipli ve sahipsiz olmak üzere iki tür can yaşamaktadır. şöyle ki, bazı işletmeler/şirketler sahipli köpeklerini, kurumlarını korumak üzere özel yaptırdıkları kulübelerde, alanlarda yada kapı girişinde bulundururlar.
sahipsiz canlar ise ortada gezinen, herhangi bir sahibi bulunmayan, kimse tarafından beslenmeyen, gözetilmeyen canlardır.
bu bölgelerde yaptığımız araştırma ve gözlemler sonucunda hem sahipli, hem de sahipsiz canların aç susuz bırakılmak, eziyet edilmek, tecavüz, yaralama ve öldürmeye maruz bırakılmak üzere çeşitli kötü muamelelere tabi tutulduğunu tespit ettik.
her ilde sanayi bölgeleri mevcut olduğundan ve biz sadece ankara'daki sanayi bölgelerini kontrol ettiğimizden, tüm hayvan haklarına duyarlı insanlara önerimiz kendi illerindeki sanayi bölgelerini bizim yaptığımız gibi gidip kontrol etmeleri, kötü muameleye maruz bırakılan canların kurtarılmalarına vesile olmak için çaba göstermeleridir.
sahipli hayvana bizzat sahibi tarafından kötü muameleye tabi tutulması ile ilgili detaylı açıklamalar bu başlıkta, bu hususta hukuki değerlendirmeleri okuyarak bilgi edinmek isteyenler için: (bkz: hayvana sahibi tarafından eziyet edilmesi).
sahipli ve sahipsiz hayvanlara kötü muamele bize göre suçu, maalesef mevuzata göre kabahati farklı müeyyidelere tabi tutulmuştur kanun koyucu tarafından. bu yüzden hayvan hakları savunucusu hukukçu olarak iki farklı dilekçe hazırlamış bulunuyorum.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)